Filmi izlemeden önce, romanı okumuş olmayı dilesem de, o zaman muhtemelen filmde romanın tadını bulamayacak oluşuma dair pek kuvvetli tahminimden mütevellit bu fikirden vazgeçiyorum.
Günlük hayatta güzellik-kıskançlık düalizmi de sık sık görülse de zihinlerimizdeki ya da bilinçaltımızdaki "çirkinlik" ve "kıskançlık" ın o birbirini destekleyen, birbirlerine çıkan yollarına tanık olmuş oldum. Öyle bir duygu ki, kendi mahvına da sebebiyet verdirmekten çekinmeksizin hareket ettiriyor.
Seniha rolündeki Nergis Öztürk'ü yeni bir oyuncu ve gerçekten çirkin sandım, halbuki çok güzel ve de tanıdıkmış. Çok da iyi oyuncu imiş.
Her ne kadar Serhat Tutumluer'i kadın ruhundan çok iyi anlayan, duygusal, aşık, ağlayabilen bir erkek, Mithat olarak sevmiş bulunsam da, akşam ettiği tek laf "tatlılardan ne yiyeceğiz?" olan bu adam da çok ama çok başarılıydı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder