Bu sahne hayatımda gördüğüm en etkileyici sahnelerden biriydi. Çocuklar, hayalleri için çok çalışmışlardı, çamur içerisindeki bir yeri temizlemişler, yetiştirmek için balık almışlardı, balıkları yaşatmak için herşeyi boşvermişlerdi.
Ama hayalleri yıkıldı ve bu yıkılış yüzlerinden öyle derin okundu ki...Kamera hepsinin yüzünde tek tek gezdi, hüzünleri çok saf ve bariz bir şekilde okundu. Çocukların dünyasında herşey daha yalın, daha anlaşılır. İdeallerin önünde engel kabul edilen "hayatın gerçekleri" ne olan uzaklıklarından mütevellit cesaret ve çalışkanlıkları muhteşemdi.
Bu filmde "hırs" ın insanı nasıl değiştirdiğini ve hoş olmayan sonuçlarını, devekuşlarının gerçekten de hızlı koştuğunu, İran filminde İbrahim Tatlıses dinlenilmesinin beni mutlu ettiğini gördüm.
Mecid Mecidi filmlerinde her zaman olan "fakirliğin, onurlu ve güzel yaşama ve kuvvetli aile bağlarına engel olmak zorunda olmadığı" nı gördüm.
1 yorum:
merhaba elif,
blogun hoşuma gitti..
konu sinema olunca hemen çekiverdi;)
takipçinm inş..
selamlar...
Yorum Gönder