Azadi/you are free 2001 yapımı bir İran filmi. Islahevindeki çocukları, aileleri tarafından istenmeyen Mohsen ve Sohrab özelinde ele alıyor. Film, çocukların bir kısmının affedilip tahliye edilmesiyle başlıyor.
Islahevindeki çocuklar hem suçlu hem kurban...Onları suça iten insanlar da "suçlu" ama "kurban" olan ve bedel ödeyen sadece onlar.
Islahevindeki çocuklar, ajanslardan alınmış yakışıklı çocuklar değiller, gerçekten suçlu gerçekten kurban'lar.
"burada yemek var, dışarıda ne yapacaksın" diyecek kadar büyük, oyunlar oynayacak kadar küçükler.
Bir film sizi içine aldığında, artık gerçek hayatta istemeyeceğiniz şeyleri istemeye başlarsınız, küçük bir insandan, bir "suçlu" nun nasıl inşa edildiğini görünce, hırsızlık yapan küçük insanın daha hızlı koşmasını, yakalanmamasını ister hale gelirsiniz. Bu tam olarak öyle bir film.
Islahevi müdürü ve öğretmen hanım, Mohsen ve Sohrab için çabaladılar, oradan oraya koştular. İçinde bulundukları duruma alışmamışlardı, hergün suçlu çocuklar görmek, onların nezdinde bazı şeyleri normalleştirmemişti, kalplerini katılaştırmamıştı. Gerçek birer "öğretmen" idiler.
Beni en çok etkileyen durumlardan biri, üvey annesi tarafından istenmeyip, kovulup, hocasına "annem size birşey ikram etmediği için üzgünüm" diyen Mohsen'in ruhunda halen kalmış olan naiflikti. Mohsen, herşeye rağmen çocuk olmanın ve en çok da bu yüzden umutlu olmanın ışığında dans ediyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder